17 Eylül 2012

sakin suyun masalıdır-II

II.
sıkı tutardı parmak uçlarıyla sımsıkı o incecik dallardan
akacaktı akacağı kadar gözlerinden
denizden beliğ tuzlu sular
gözleri akana saçları ak olana yaşı yaşlanana dek
bastığı yerleri donduracaktı damlalar
ki yol olsundu sular yorgun ayaklarına
cılız dallarla sabırla yuva kuran kuşlardan ikindi güneşinden
ıssız yollardan incirden nardan gazele durmuş asmalardan
nice karlı göklerden yaşlı topraklardan yürür geçerdi
saklardı koynunda duyduğu masalları
nice ifrit soysuz gördü nice insan kılıklı zalimle savaştı bin yıl
gide gide yüksek sık ağaçlıklı kara bir ormana daldı
karlar yağar içine lapa lapa üşürdü de bırakmazdı parmaklarını tutmuş sımsıkı
savruldu ağaçlar koca dallar kavaklar esti karayeller
kar taneleri gelir konardı kirpiklerine de gözbebekleri hep sıcak
nar taneleri avuçlarında saklı bereket diye
hafifçe eğilip sunacak varırsa
salkım söğütler arkasında selam duracak
eğip de sülün gibi upuzun dallarını

aniden kastı kavurdu ormanı deli rüzgar
yapraklarını rüzgara armağan etmiş bir ağacın dallarına takıldı kaldı saçları
en çok orda savruldu belki deli saçları bin yıldır
kaldı ayakları suda saçları dalda
meğer yetmemiş dişi bir kuşun cılız kanatları ısıtmaya yavrusunu ayazda
baktı dalda takılmış kızıl bir yumak
ördü saçından yavrusuna küçücük kazak

koptu içinden bir tel koptu dallar koptu elleri
bir siliniş yokoluş kayboluş değildi bu kopuş
uzak oldukça yaklaştı
bırakmadı tuttu kolundan hecelerin
çölde rastladığı yaşlı bilge kahin olmaz öyle şey dedi
masal bu ya
olmayacak oldu

saçları kuşun gagasında örgü
parmak uçları suda
varamayacak korkusu sardı her yanını gözlerinde sağanak
oldu bastığı yerler buz
saçları kuşun gagasında ya üşümeyecek artık yavru kuş
yaklaştı uzak oldukça
ki bu uzaklık sonsuz
(...)


2 yorum:

  1. "masal bu ya
    olmayacak oldu"
    masallar zaten bunun için var ya..

    YanıtlaSil
  2. evet o yüzden portakalı soydum başucuma koydum. bakalım portakal da at arabasına dönüşebiliyor mu biz balkabağına dönüşmeden.

    YanıtlaSil