29 Mayıs 2012

'..bir kamış olsam'

kimse gidip celladın kellesini vurmadıkça, kınamanın, protestonun bildiri yayınlamanın bir yararı var mıdır engel olamadıktan sonra? bu saatten sonra yoktur, derhal bir şeyler yapılmalı demenin de faydası yoktur, çünkü derhal bir şeyler yapılmalıdır. 


ah evet değil mi ne kadar da aptalım kural bu; bütün brotherların işine gelene kadar beklemelisin, yok canım buna katliam denmez. birleşmiş milletler de öyle olmadığını söyler bir süre sonra ve yine öyle olmamış olur. basit!
oturup seyrederiz vah vah kaç kişi ölmüş, tüh tüh deriz daha tam olarak ne olduğunu bile bilmeyiz/bildirilmeyiz. doğanın kanunu bu deriz, gidenler ölmüş sayılmaz onlar şehit deriz; peki ya geri kalanlar ve mücadele edenler?
onları da unuturuz gider üç beş gün sonra tvde nette şurda burda haber olmadıkça, sosyal medya tanrısına link düşmedikçe. tek seferlik yardım kampanyaları yaparız üç çuval unla yıllarca terkeder unuturuz onları da. varsa bir vicdanımız nur içinde uyusun isteriz çünkü.
akademik kariyerlerimiz, ihalelerimiz, hırslarımız, rantlarımız ve vazgeçilmez lükslerimiz..tüm bunlara olan sadakatimiz, dünyada sonsuza kadar yaşayacağımıza olan inancımızın delili içindir.


bizden birinin kılına zarar gelir ve bu durum milliyetçi damarımıza dokunursa şayet kıyametleri koparırız, bizim bir kaç kişimiz herşeyden değerlidir nedense onların binlercesi ölünce bunca yaygara yapmayız. 
sonra iyi piyasa yaparız bundan, bir sürü senaryo yazar azbiraz romantizmle destekler hasılat rekorları kırarız sinemalarda. sırtlanlar ovası suriye olur bu defa, bir süre de böyle oyalanırız. hatta arap baharında adı geçen her yere bir film yaparız devam niteliğinde olursa daha çok nemalanırız. 


elimizi koyacağımız bir vicdanımız var mıdır, onu sorgulamaya vakit bulamayız; çok meşgulüzdür ve yalnızızdır. derhal bu yalnızlığımızı facebokta paylaşmalı ama aslında hiçte öyle olmadığımızı twitterda yalanlamalıyız. çok yoğunuz, başımız zaten kalabalıktır günlük dertlerimiz bize yeter de artardır  başkasını düşünemeyizdir, misak-ı milli sınırları içinde olan olaylarla ilgileniriz. 
magazinsel olmadıkça kimsenin derdiyle dertlenmeyiz. 
'sefam olsun oh'dur mottomuz ve yaşasındır hedonizm! biz de yaşayalımdır kim ölürse ölsündür ama lütfen artık savaşlar olmasındır değil mi? ölümlü dünyadır ve bir kez geliniyordur. hiii ne dedim ölüm mü? korkunç bir şeydir ağzımdan kim alırsa alsındır susayımdır. savaşlar olmasın yaşasın özgürlük ve barış diye parmaklarımızı tavşan kulağı yapıp fotoğraf çektirelim yeterdir. 
yok canım duaya falan gerek yok, bir senin duanla mı olacak iştir bu, derindir mesele derin! aptal olma. 
anlıyor musun karanlık şehir? ah buna imkan yok değil mi? biliyorum ve anlıyorum.

hiç bir şeye yaramasam da hala burda ne yapıyorum bilmiyorum. uykusuz kalmış bir kaç not işte.. 
Akşam, yine akşam, yine akşam
Göllerde bu dem bir kamış olsam!
bir kez varolunca bir daha yok olunamıyor, onu diyecektim sadece. 


2 yorum:

  1. Selamlar, blogunuzda neden takip etme şeysi yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu sıkça sorulan bi soru her seferinde başka bişey uyduruyorum, bu defa da tiraj kaygım yok gibi bişey uydurabilirim. herneyse
      en üstte araç çubuğundaki 'izle' kısmından yada sağ taraftaki e-mail ile takip yazan yerden takip edebilirsin.

      Sil